Peyronie hastalığı peniste ereksiyonu sağlayan korpus kavernozum üzerindeki elastik doku olan tunika albugienada herhangi bir sebepten dolayı plaklar oluşması ve bu yapının elastikiyetinde bozulmaya, peniste eğilmeye yol açmasıdır. Özetle bir bağ dokusu hastalığı diyebiliriz.
Peniste ereksiyon mekanizmasını bozabilen, ereksiyonda ağrıya yol açabilen, eğilme-bükülmelere neden olan sert fibrotik skar dokusudur. Muayene ile penis cildinin hemen altında ele gelir. Korpus kavernozumun normal dokusundan farklı sertliktedir.
Peyronie hastalığında penisin içi yapsındaki bir kılıf olan tunika albugienada fibrozis ve kalsfikasyonlar oluşması suçlanmaktadır. Bunun sebepleri tam olarak aydınlatılmasa da cinsel ilişkideki mikrotravmalar, E vitamini eksikliği, bazı enfeksiyonlar ve oksidatif stresin (sigara) nedenler arasında sayılabileceği bilinmektedir.
Peyronie hastalğının belirtileri ve bu belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte; peniste ağrı, kısalma, yamukluk, ereksiyonda bozulma ve ele gelen plak sertlikleri en sık yakınılan semptomlardır. Hastalık iki ayrı evreye ayrılır. Birinci akut evrede ağrılı ereksiyon, ve belirgin hissedilmeyen yumuşak nodül, ikinci kronik evrede ise sert, stabil plağın oluştuğu ağrının geçtiği ama peniste eğrili ve ereksiyonda bozulmanın olabileceği süreç görülür.
Peyronie hastalığının en iyi tanı yöntemi fizik muayenedir. Hastanın hikayesi dinlendikten sonra üroloji uzmanı tarafından yapılan elle muayene ile peyronie plağı hissedilir ve bu hastalığın tanısı konulur.
Aslında peyronie plağı çoğunlukla fiziki muayene ile anlaşılır ve ayrıca ultrasonografi ya da MR görüntülemesine gerek yoktur. Ancak tanının net olmadığı ya da cerrahi planlanan hastalar için bu görüntüleme yöntemleri yapılabilir.
Peyronie hastalığına bağlı semptomlar, özellikle de eğrilik çoğunlukla kendiliğinden düzelmez. Hatta çok büyük olasılıkla ilerler. Aktif dönem denilen ağrılı dönemde ilaç tedavisi, daha sonra da eğer gerekiyorsa cerrahi ile düzeltme yapılır.
Yapılan bilimsel araştırmalar peyronie hastalığına sahip erkeklerin büyük bölümünde çeşitli derecelerde ereksiyon problemleri olduğunu saptamıştır. Bu durumun varlığı tedavi planında gözönünde bulundurulmalıdır.
Peyronie tanısı konulmuş bireylerde eğer ereksiyon problemi yoksa, ciddi ağrı olmuyorsa ve vajinal girişe izin vermeyen eğrilik bulunmuyorsa cinsel ilişkiye engel bir durum yoktur.
Sildenefil, tadalafil, vardenafil içerikli ilaçların peyronie hastalığını tedavi edici özelliği yoktur. Bu ilaçlar sadece peyronie hastalığına bağlı erektil disfonksiyon varlığında kullanılmalıdır.
Genellikle cinsel münasebet esnasındaki mikrotravmalar suçlandığından erişkin yaşlarda başlar. Ancak özellikli bir zaman dilimi de yoktur. 20 yaşından 80 yaşına kadar geniş aralıklı bir hasta grubunda görülebilir.
Ne yazıkki bu hastalığın etkili bir medikal tedavisi yoktur. Ama yinede semptora bazı ajanlar iyi gelebilir. Amaç akut evredeki semptomlar olan ağrılı ereksiyonun, penil yamukluğun ve peyronie plağının azaltılması ya da mümkünse giderilmesidir. Bu amaçla ağzıdan tedavi seçenekleri, direk plak içine yapılan enjeksiyonlar ve cilt üzerine sürülen ilaçlar mevcuttur.
Yine lezyon üzerine uygulanan şok dalgası (ESWT) tedavisi de son zamanlarda kullanılan yöntemler arasında girmiştir. Özellikle ereksiyonu bozan peyronie hastalığında etkili bir yöntemdir.
Bazı yayınlar penil traksiyon tedavisinin de etkili olabileceğini vurgulamaktadır. Bu cihazların uyguladığı mekanik kuvvet ile plakta gevşeme ve penisteki deformite (eğilme) düzelme beklenir. Penis uzunluğuna da olumlu katkıları vardır.
Akut fazı tamamlamış stabil evredeki peyronie hastalığında deformitenin düzeltilmesi için altın standart tedavi yöntemi cerrahidir. Bu cerrahi için en uygun adaylar cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde penisde yamulma olan hasta grubudur.
Şok dalga tedavisi (ESWT) peyronie hastalığında özellikle ağrı ve ereksiyon problemlerine faydalı olduğu bilinmektedir. Bu hastalara 3-6 seans ESWT hekim tarafından uygun görüldüğünde uygulanır.
Bu hastalığın akut döneminde ilaç tedavisi ile plak yok edilmeye çalışılır ancak yüksek başarı oranı sağlanamaz. Plağın stabil hale geldiği kronik dönemde ise standart ve etkili tedavi yöntemi cerrahi ile bu plağın çeşitli tekniklerle çıkarılmasıdır.
Peyronie hastalığı kendi kendine belli sürede geçen bir patoloji değildir. Ancak hastalığın akut fazı tamamlanınca ağrılar kendiliğinden kaybolur. Bu süre ortalama 12 aydır. Kronik süreçte stabil bir plak kalır ve bu ereksiyon problemleri ve penil eğriliğe yol açabilir. Bu süreçten sonra hastalık kalıcı hale gelir.
Peyronie hastalığında ilaç tedavisine ve şok dalgası (ESWT) tedavisine direnç varsa ya da hastalar uygun değilse; peniste cinsel birleşmeyi zorlayıcı şekilde eğilme varsa cerrahi müdahale ile tedavi gerekmektedir. Bu kimi zaman plak eksizyonu ve deformitenin düzeltilmesini içerirken bazen de penil protez implantasyonunu gerekmektedir.
Sadece plak eksizyonu ya da eğrilik düzeltilmesi uygulanacaksa ortalama 1 saat sürer. Ancak penil protez implantasyonu yapılacak ya da yama kullanılacak komplike hastalarda bu ameliyat süreleri uzar.
Peyronie ameliyatından sonra dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ortalama 6 haftalık cinsel perhizdir. Yine kesi yerinden ısı artışı, akıntı ve ağrılı şişlik durumunda ameliyatı gerçekleştiren hekime başvurmalısınız.
Tüm peyronie hastalarına ameliyat uygulanmamaktadır. Akut dönemde uygulanan tedavilerin etkinliği vardır ve yanıt alınan hastalarda ameliyat gerekmeden iyileşme sağlanabilir. Kronik dönemde stabil plak oluşan hastalarda da cerrahinin gerekliliği seksüel ilişkiye engel eğrilik ve ereksiyon pronlemi olmasıdır.
Peyronie hastalığında ameliyat gereken durumlarda maliyet de sıkça sorulan sorulardan biridir. Ameliyat fiyatları hastalığın derecesine, yapılacak ameliyatın yöntemine, cerrahın tecrübesine, hastane şartlarına ve kişinin sigorta durumuna göre değişmektedir.
Bilgi için whatsapp:+905324850016
Doç. Dr. Arif DemirbaşÜroloji Uzmanı Bursa
Doç. Dr. Arif Demirbaş
İletişim