Genel olarak tüm üriner sistemdeki taşlar halk arasında böbrek taşı olarak adlandırılabilir. En çok ağrı yapan hastalıklardan biri olarak bilinen böbrek taşı ağrısı bireylerde ciddi konforsuzluk ve işgücü kaybına yol açmaktadır.
Toplumda insidansı giderek artarak %15-20’lere varan oranlarda görülmesi nedeni ile tedavisi önem arz etmektedir. Dolayısıyla kendiliğinden düşürülemeyen üriner sistem taşları için de böbrek taşı ameliyatları gündeme gelmektedir.
Böbrek taşı ağrısının tıbbi adı renal koliktir. Böbrek taşı ağrısı şiddetli şekilde ara ara oluşan ve taşın olduğu böğüre vuran ağrıdır. Süreklilik arz etmez, hareket ile ve yorgunluk ile artmaz.
Özellikle üreter denilen kanala düşen böbrek taşlarında ağrı daha şiddetlidir. Böbreğin içindeki odacıklara yerleşip obstrüksiyon (tıkanıklık) yapmayan taşlar hafif ağrı yapabilir ya da bazen sinsi seyredip ağrı yapmayabilir.
Böbrek taşı ağrısı taşın olduğu taraftaki böğüre doğru vurur. Kanala inen (üreter taşı) ve orada takılıp tıkanıklık yapan taşlar da yine şiddetli yan ağrısının yanı sıra kasıklara vuran ağrı da eşlik eder.
Üriner sistemde tıkanıklık yaparak böbrek fonksiyonlarını etkileyebilecek; ağrı, bulantı, kusma ve enfeksiyon gibi hayat kalitesini bozacak taş varlığında böbrek taşı ameliyatı gereklidir. Bu durum üreter taşı ve mesane taşında da geçerlidir. Ancak özellikle 5-6 mm’den küçük taşların birkaç hafta içinde kendilğinden düşme ihtimali nedeniyle düşmesi için takip edilebilir. Tek böbrekli hastalar içinse beklemek yersiz olabilir.
Ağrı kesicilere yanıtsız, böbrek fonksiyonunu bozan, ciddi böbrek tıkanıklığı ve enfeksiyonu yapan böbrek taşlarına acil cerrahi müdahale gerekebilir. Bazen de tıbbi durumların dışında sosyal nedenlerle acil böbrek taşı ameliyatı gerekir. Örneğin deniz aşırı uçuş yapan bir pilotun ya da gemi kaptanının taşını düşürmesi beklenemez. Ya da taş ağrısı nedeni ile iş hayatında ciddi aksaklıklar yaşayan insanların da küçük boyutlu değilse böbrek taşı ameliyatının beklenmesi yersizdir.
İletişim için Whatsapp:+90 532 485 0016
Böbrek taşı ameliyatları genel olarak üç tipe ayrılır;
Üreterorenoskop denilen cihazlarla ve idrar kanalından girilerek taş bulunduktan sonra içinden gönderilen lazer ile taşın parçalara ayrılması işlemi gerçekleşir. Üreter yani ‘kanala düşen taş’ için uygulanan standart tedavi yöntemidir.
Böbrek içinde yerleşmiş ve uzun çapı 2-2.5 cm altında olan taşlar için en güvenli ve iyi taşsızlık oranlarının sağlandığı dünyada da en çok uygulanan cerrahi yöntemdir. Görüntülemeyi sağlayan bükülebilir (flexible URS) sayesinde mesane içinden ve idrar kanalından ilerlenerek hiçbir kesi olmadan böbrek taşına ulaşılır. Daha sonra lazer ile taş parçalara ayrılır. Uygun ve gereken hastalarda taş için örnek de çıkarılır.
Sırt bölgesinden 1-2 cm’lik delik açılarak böbreğe ulaşılır. Böbreğe bir tüp yerleştirilir ve taşlar böbreğin içinde pnömotik ya da ultrasonik taş kırıcılar ile parçalara ayrılarak taş tutucular yardımı ile dışarı alınır.
En önemli avantajı büyük böbrek taşlarında bile yüksek taşsızlık oranına sahip olması ve açık ameliyattan daha hızlı iyileşme sağlamasıdır. Ancak yine de retrograd intrarenal cerrahi (Flexible URS) ve ESWL’ye göre daha girişimsel ve yan etki ihtimali daha fazla ameliyattır. Bu ameliyatlarda DJ stent gereksinimi daha az olup yine sırttan açılan deliğe yerleştirilen katater (Re-entry) ihtiyacı olabilir ve ortalama 1-3 günde çıkarılır.
Özellikle böbrek pelvisine (ana havuz) yerleşmiş ya da üreterde mevcut olan büyük böbrek taşlarında tecrübeli ellerde yüksek başarı sağlar. Perkütan nefrolitotomi gibi böbrek parankimi delinmediğinden nefron kaybı olmaması, böbrek fonksiyonunu çok iyi koruması, kanama ihtimalinin çok düşük olması avantajlarıdır. Ancak böbreğin minör kalikslerine (küçük havuzlar) uzanan taşlar varsa bu operasyon için kısıtlayıcı faktör oluşturur. Yine laparoskopik böbrek taşı ameliyatında da çoğunlukla DJ stent yerleştirilir ve 4-6 hafta sonra çıkarılır.
Lazerle böbrek taşı kırma fiyatları da arama motorlarında sıkça aranmaktadır. Böbrek taşı ameliyatı fiyatları yine taşın yerine, boyutuna, kullanılacak ekipmana, hastane, hasta ve cerraha ait faktörlere göre değişmektedir.
Sonuç olarak böbrek taşı ameliyatlarında merak edilen soruların tek bir cevabı yoktur. Üriner sisteminde taşı olan hastaların bu konu ile ilgilenen üroloji uzmanına başvurarak kendisi için en uygun ameliyat yöntemini seçebilir. Ayrıca aklındaki sorular ve süreç hakkında da bilgi sahibi olabilir.
İletişim için Whatsapp:+90 532 485 0016
Endoskopik yolla yapılan lazerle böbrek taşı kırma işlemi taşın boyutuna ve yerine göre değişmektedir. Genel olarak 30 dk ile 90 dk arasında değişir. Perkütan nefrolitotomi ve laparoskopik böbrek taşı ameliyatları ise 1 -3 saat arası sürmektedir.
Böbrek taşı ameliyatının zorluğu taşın yerine, taşın boyutuna, hastaya ait anatomik ve fonksiyonel faktörlere, ameliyat yapılan merkezin teknik yapısına ve cerrahın tecrübesi, yeteneğine göre değişir.
Lazerle böbrek taşı kırma ameliyatlarında taburculuk 12-24 saat içinde gerçekleşir. Perkütan nefrolitotomi ve laparoskopik taş ameliyatı sonrası ise hastanede ortalama 2 gün yatarak tedavi görülür.
Lazerle yapılan endoskopik ameliyatlardan olan üreterorenoskopi (URS) ve retrograd intrarenal cerrahi (RIRS, Flexible URS) sonrası hastalar hızlıca (1-2 gün içinde) normal yaşamlarına dönebilmektedirler. Perkütan nefrolitotomi ve laparoskopik taş ameliyatı sonrası normal hayata dönüş süresi ortalama 5-7 gündür.
Öncelikle belirtmek gerekirse riski olmayan cerrahi bir işlem yoktur. Ancak böbrek taşı ameliyatlarından özellikle lazer ile uygulanan kapalı ameliyatlarda risk daha azdır. Özellikle enfeksiyondan korunmak için uygulanan yöntemler ve bazen aşama aşama gerçekleştirilen operasyonlar ile cerrahi risk tecrübeli ellerde minimuma indirilir.
Sanılanın aksine lazer böbreğe ve diğer dokulara zarar vermez. Bu ameliyatlarda kullanılan lazerlerin dokudaki etki derinliği sadece 0.1-0.2 mm'dir.
Böbrek taşı cerrahileri sonrası hem idrar çıkışının takibi hem de hastanın ameliyat sonrası mobilize olamadığı durumlarda yatakta idrar çıkışının sağlanması amacı ile sonda takılması gerekebilir. Ancak bu her zaman elzem olmayıp hastaların çekincesi olduğu ve tam gereksinim yoksa sondasız da ameliyat sonlandırılabilir. Sonda takılan durumlarda ise sonda kalma süresi lazerle taş kırma sonrası birkaç saattir.
Endoskopik böbrek taşı ameliyatlarında (özellikle Üreterorenskopi ve RIRS’da) üreterdeki darlıklar, ödem, böbrekteki tıkanıklığın hızlı giderilmesi ve hızlı iyileşmesi, taşa bağlı enfeksiyonlardan kaynaklı pürülan (irinli) idrarın hızlı drenajı amacı ile böbrek stenti yerleştrilmesi ve birkaç hafta sonra da çıkarılması gerekebilir.
Lazerle böbrek taşı ameliyatı sonrası taşın önceden oluşturduğu zonklayıcı ağrı olmaz. Sadece operasyondaki minimal mukozal hasara bağlı hafif ağrılar ve şayet stent takıldıysa hafif yan ağrısı, idrarda sızlama, sık idrara çıkma gibi semptomlar oluşabilir. Böbrek taşı tamamen temizlenen hastaların birkaç gün içinde hiçbir şikayeti kalmaz.
Böbrek taşları ya da üreter denilen kanala inmiş taşların düşmesindeki en önemli faktör taşın boyutudur. 5 mm ve altındaki taşların düşme oranı yüksek iken özellikle 1 cm’den fazla olan taşların düşme oranı çok düşüktür. Ameliyat olmadan böbrek taşı düşürülmesi için yardımcı ilaçlar da gerektiğinde verilmektedir. (bkz: Kanaldaki böbrek taşı nasıl düşer? ▶)
Üreterorenoskopi denilen yöntem ile idrar yapılan delikten girilerek mesane ve daha sonra kanala ince optikler yardımı ile ulaşılır ve daha sonra içerisinden lazer gönderilerek taş hedef alınır ve gözle görülemeyecek küçük parçalarına ayrılır. Yaklaşık 12-24 saat sonra taburcu olunabilecek konforlu bir ameliyat yöntemidir. Genel ve bölgesel anestezi ile yapılabilir. Bazı durumlarda böbreğe stent takılması gerekebilmektedir.
ESWL denilen yöntem ile ses dalgalarının titreşimi esasına dayanılarak cilt üzerinden uygulanır. Herhangi bir girişim gerekmez. Ancak bazı sınırlamaları mevcuttur. Özellikle büyük ve sert taşlarda başarısızlık oranı yüksektir.
Ciddi ağrısı olan hastalar da ise tedavi süresinin uzun olması, seanslar halinde yapılması ve seans aralıklarının varlığı tedaviye uyumu azaltır. Anestezi olmadan da uygulanabilmesi ve özellikle perkütan nefrolitotomi gibi ameliyat yöntemleri gibi invaziv olmaması ise avantajlı yönleridir.
Whatsapp: +90 532 485 0016
Instagram: @drarifdemirbas
Youtube: @drarifdemirbas