DOÇ. DR.ARİF DEMİRBAŞÜroloji UzmanıMENÜDoç. Dr. Arif DemirbaşİLETİŞİM+90 532 485 0016Randevu ve İletişim

Andropoz nedir?

Andropoz, erkeklerde yaşa bağlı olarak testosteron hormonunun düşmesiyle ortaya çıkan fiziksel, duygusal ve cinsel değişimlerin genel adıdır. Kadınlardaki menopoz ile karşılaştırılsa da andropoz genellikle daha yavaş ve kademeli bir süreçtir. Testosteron seviyesi yaşla birlikte doğal olarak azalır, ancak bazı erkeklerde bu düşüş, belirgin semptomlara ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olabilir.

Andropoz erkeklerde yaş ile birlikte testosteron seviyesindeki azalmaya bağlı oluşan fiziksel, cinsel ve ruh halindeki değişimlere verilen isimdir. Tıbbi literatürde ‘yaşlanan erkekte androjen eksikliği’ ya da ‘geç ortaya çıkan hipogonadizm’ olarak adlandırılır. Halk arasında erkek menopozu olarak bilinir.

Andropoz

Andropoz görülme sıklığı nedir?

Gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfus arttığından androjen eksikliği tanısı da artmaktadır. Yapılan epidemiyolojik çalışmalarda 40-79 yaş arası erkeklerde %5’inde tanı konulmuştur. Ancak farkındalığın az olması nedeni ile gerçek tanının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.

Androjen nedir?

Bilinen en önemli androjen testosteron adlı hormondur. Bu hormonlar erkeklerin hem fiziki hem de ruh sağlığı için önemli yapılardır. Genel olarak seksüel işlevi olan hormonlar olarak bilinse de iskelet sistemi, kan üretimi, bilişsel yapılar üzerinde de etkilidir.

Androjenlerin temel işlevleri nelerdir?

  • Erkek cinsel gelişimin tamamlanması: Özellikle ergenlik döneminde erkek cinsiyete özgü vücut yapısının gelişmesini düzenler.
  • Erkek tipi vücut yapısının sağlanması: Kas iskelet sistemi, kıl yapısı ve yerleşimi
  • Cinsel isteği ve fonksiyonları düzenler.
  • Üreme fonksiyonları: Spermatogenezin her aşamasını yönetir.
  • Kırmızı kan hücrelerinin üretimini arttırır.
  • Ruh hali ve bilişsel fonksiyonlarda etkilidir.

Erkeklerde testosteron ne zaman düşer?

Testosteron düzeyleri genellikle 30’lu yaşların sonlarından itibaren her yıl yaklaşık %1 oranında düşer. Yapılan çalışmalar 40 yaşından sonra erkek bireylerde her yıl testosteron seviyesinin ortalama %1-2 düştüğünü göstermiştir. Pik dönem ile kıyaslandığında 50 yaşında genel olarak dörtte bir oranında azalma olur.

Andropoz kaç yaşında başlar?

Her ne kadar testosteron seviyesindeki düşmeler 40 yaşından sonra başlasa da andropoz belirtileri 50-55 yaşından itibaren görülür. Yaş arttıkça da belirtilerin sıklığı ve şiddeti artabilir. Kesin bir yaş sınırı vermek doğru değildir.

Andropoz belirtileri nelerdir?

Andropozun belirtileri oldukça çeşitlidir. En yaygın belirtiler arasında yorgunluk, enerji kaybı, kas kütlesinde azalma, depresif ruh hali, konsantrasyon güçlüğü, uyku bozuklukları ve cinsel istekte azalma yer alır. Ayrıca ereksiyon kalitesinde bozulma ve kemik yoğunluğunda azalma gibi fiziksel etkiler de görülebilir. Bu belirtiler başka sağlık sorunlarını da taklit edebileceğinden, altta yatan nedenlerin doğru değerlendirilmesi önemlidir.

  • Cinsel istekte azalma, libido kaybı
  • Ereksiyon bozuklukları
  • Kas yoğunuluğunda azalma, yağlanmada artış
  • Kemik erimesi
  • Depresyon hali, gerginlik, özgüven kaybı,
  • Kansızlığa bağlı belirtiler, bitkinlik
  • Terleme, sıcak basması

Andropoz için ne yapılmalıdır?

Andropoz belirtileri fark edildiğinde ilk yapılması gereken, bir sağlık profesyoneline başvurarak hormon düzeylerinin değerlendirilmesidir. Yaşam tarzı değişiklikleri, özellikle düzenli egzersiz, dengeli beslenme, kaliteli uyku ve stres yönetimi, semptomları hafifletmede önemli rol oynar. Gerekli görüldüğünde, doktor kontrolünde testosteron replasman tedavisi de bir seçenek olabilir. Ancak bu tür tedaviler dikkatle planlanmalı ve potansiyel riskler göz önünde bulundurulmalıdır.

Andropoz Tanısı

Yaşlanan erkekte androjen eksikliği (andropoz) tanısı ilgili semptomlar ile beraber saptanan düşük testosteron seviyesi ile konulur. Bahsi geçen semptomları bazı kanserler, depresyon, diyabet ve tiroid hastalıkları gibi başka hastalıklar da oluşturabileceği için bunların da araştırılması gerekir. Testosteron ölçümü aç karnına ve sabah 08:00 ile 11:00 arası yapılmalıdır. En az iki ölçüm ile tanı konulmalıdır.

Genç yaşta andropoz olur mu?

Andropoz belirtileri genellikle 50 yaşından sonra başlar. Ancak testosteron üretiminin çeşitli nedenlerle (fazla alkol tüketimi, obezite vs) düştüğü durumlarda daha erken yaşlarda da andropoz belirtileri görülebilir.

Andropoz Tedavisi Nasıldır?

Andropoz düşünülen bireylerde temel prensip semptomların azaltılmasına yönelik yaklaşımı içerir. Eğer testosteronun seviyesinin yükseltilmesi gerekiyorsa yerine konulmalıdır. Direk semptomlara yönelik tedavi de gerekebilir. Örneğin ereksiyona yönelik tedaviler (ilaç tedavileri, penil protez cerrahileri),kemik erimesi ve kansızlığa yönelik tedaviler vs.

Testosteron nasıl yükseltilir?

Düzenli egzersizler, kas gücünü arttırmak ve vücudumuzdaki yağ oranını azaltmak testosteron üretimini arttırır. Proteinli ve akdeniz tipi diyet, çinko içeren gıdalar da testosteron üretimini aktive eder. Bu bağlamda kırmızı ve beyaz et, deniz mahsülleri, yumurta, kuruyemiş, avokado, yeşil sebzelerin tüketilmesi önerilmektedir. Düzenli ve yeterli uyku da yine testosteron üretimini arttırır. Çünkü testosteron vücudumuzda en çok gece uykuda üretilir ve sabaha karşı pik noktaya ulaşır. Stres testosteron üretimini azaltır ve dolayısıyla stresten uzak durmak gerekir. Özellikle kronik alkol tüketimi olmak üzere, sigara içilmesi de testosteron seviyesini düşürür ve uzak durmak gerekmektedir.

Andropoz İçin Testosteron Tedavisi

Çeşitli formlarda (cilt üzerine sürülebilen ve kas için uygulanan) testosteron preparatları vardır. Tanı konulduğunda ilgili hekim tarafından tedavi başlanır. Ancak prostat hastalıkları, kan hastalıkları ve bazı kardiyovasküler hastalıklarda dikkatli kullanmak gerektiğinden özellikle üroloji, endokrinoloji (dahiliye) ya da geriatri uzmanı gözetiminde uygulanmasında fayda vardır.

Andropozu her erkek yaşar mı?

Hayır, her erkek andropozu belirgin şekilde yaşamaz.

Andropoz, testosteron hormonunun yaşla birlikte düşmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir süreçtir, ancak bu düşüş her erkekte aynı belirti ve şiddette görülmez. Bazı erkeklerde hormon düzeyleri yavaş yavaş azalsa da klinik olarak anlamlı semptomlar gelişmeyebilir. Bu kişiler hayatlarına normal şekilde devam ederken, bazı erkeklerde ise yorgunluk, depresyon, cinsel isteksizlik ve fiziksel performans kaybı gibi andropoza özgü belirtiler belirginleşebilir.

Yani:

  • Testosteron azalması fizyolojik olarak yaygındır,
  • Ancak her erkek bu süreci “andropoz” olarak klinik düzeyde yaşamaz.
  • Bunun görülüp görülmeyeceği; genetik yapı, yaşam tarzı, kronik hastalıklar, stres düzeyi, alkol ve tütün kullanımı gibi faktörlere de bağlıdır.

Andropoza Giren Erkekte Ne Değişir?

Andropoz sürecinde erkeklerde hem fiziksel hem de psikolojik değişimler meydana gelir. Vücut kompozisyonu değişebilir; kas kütlesi azalırken yağ oranı artabilir. Ruh halinde dalgalanmalar, özgüven düşüklüğü ve motivasyon eksikliği görülebilir. Ayrıca cinsel işlevde azalma, libido kaybı ve erektil disfonksiyon gibi sorunlar da andropozun etkileri arasında yer alır.

Erkeklerde Andropoz Ne Kadar Sürer?

Andropozun süresi kişiden kişiye değişir. Bazı erkeklerde birkaç yıl süren geçici bir dönem olabilirken, bazıları için daha kalıcı hormonal değişimleri temsil edebilir. Bu sürecin uzunluğu, kişinin genel sağlığı, yaşam tarzı ve genetik faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Uygun müdahalelerle bu sürecin etkileri azaltılabilir ve yaşam kalitesi korunabilir.

Andropoza Giren Erkek Cinsel İlişkiye Girebilir mi?

Andropoz, cinsel aktiviteyi tamamen engellemez. Ancak testosteron seviyesindeki düşüş, cinsel istek ve performansta azalma yaratabilir. Bu durum, çiftler arasında iletişimi ve cinsel tatmini etkileyebilir. Cinsel istekte azalma ya da ereksiyon problemleri yaşandığında, medikal ya da psikolojik destekle bu sorunlar büyük ölçüde yönetilebilir. Yaşla birlikte sağlıklı bir cinsel yaşam mümkündür.

Erkekler Andropoza Girince Çocuğu Olur mu?

Andropoz süreci erkeklerin doğurganlığını tamamen ortadan kaldırmaz. Ancak sperm kalitesi, hareketliliği ve hacmi zamanla azalabilir. Bu durum, çocuk sahibi olma ihtimalini düşürse de imkânsız hale getirmez. Özellikle ileri yaşlarda çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerde, sperm analizi ve ürolojik değerlendirme yapılması önerilir. Gerekirse yardımcı üreme teknikleriyle gebelik şansı artırılabilir.

Güncelleme Tarihi: 04.05.2025
Doç. Dr. Arif Demirbaş
Editör
Doç. Dr. Arif Demirbaş
Üroloji Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Doç. Dr. Arif Demirbaş
Üroloji Uzmanı Bursa
Doç. Dr. Arif Demirbaş 1985 yılında Elazığ’da doğmuştur. 2010 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Üroloji uzmanlık eğitimini 2011-2016 yılları arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlamıştır. Uzmanlık sonrası yoğun akademik çalışmalar neticesinde 2021 yılı Mart ayında Doçentlik ünvanını almıştır.

Hekimlik ve akademisyenlik görevini bir süre Afyonkarahisar SBÜ Tıp Fakültesi’nde doçent olarak sürdüren Dr. Arif Demirbaş daha sonra Bursa Özel Doruk Hastaneleri’nde görev almaya başlamıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
SAYFALAR
Bir sorunuz mu var?
İletişim Formu
Doç. Dr. Arif Demirbaş Doç. Dr. Arif Demirbaşİletişim İletişim Whatsapp
Doç. Dr. Arif DemirbaşDoç. Dr. Arif DemirbaşÜroloji Uzmanı Bursa
+90532 485 0016
+90532 485 0016
TÜRKÇE
ENGLISH
ESPAÑOLA
РУССКИЙ
FRANÇAIS
HRVATSKI
BOSANSKI
ROMANIAN