DOÇ. DR.ARİF DEMİRBAŞÜroloji UzmanıMENÜİLETİŞİM+90 532 485 0016Randevu ve İletişim

Böbrek Taşı Nedir?

Tarihçesi M.Ö 4000-5000’li yıllara dayanan böbrek taşlarının neden oluştuğuna dair çeşitli teoriler öne sürülse de henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak böbrek taşına neden olan ya da yatkınlık oluşturan bazı durumlar bilinmektedir.

Böbrek Taşı

Böbreğin anatomik ve fonksiyonel bazı hastalıkları, genetik ve metabolik bazı hastalıklar, özellikle sıcak iklim olmak üzere yaşanılan coğrafya, ırk, aile öyküsü, meslek, sıvı tüketim alışkanlıkları ve yeme içme kültürü, durağan yaşam bunlardan en çok bilinenlerdir.

Böbrekten üretilen idrar içindeki minarallerden bazılarının çözünür seviyeyi geçip kristalleşmesi ve bu kristtallerin böbrek toplayıcı sisteminde birleşerek taşa dönüşmesiyle oluşurlar.

Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?

Üriner sistem taş hastalığı çoğunlukla halk arasında sadece böbrek taşı hastalığı olarak bilinmekle birlikte genellikle ciddi ağrı yapan taşlar böbrekten ziyade, böbrek ile mesane arasındaki idrar transportunu sağlayan kanal olan üreterde yerleşmiş taşlardır.

Bazen hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyip böbrekte ciddi fonksiyon kaybına ve böbrek yetmezliğine de neden olabilen üriner sistem taş hastalığı yerleşim yerine ve böbrek ya da üreterde oluşturduğu tıkanıklığa bağlı ciddi semptomlar da verebilirler. Bu taşlar böbreğin çeşitli yerlerinde üreterde, mesanede ve hatta bazen prostatında ötesindeki idrar kanalı olan üretrada yerleşmiş olabilir.

En sık belirtiler şunlardır;

  • Şiddetli yan ağrısı (dalgalanmalar halinde ciddi ağrılı dönemlerden ağrısız dönemlere),
  • Kasıklara ve genital bölgeye yansıyan ağrı,
  • Bulantı, kusma,
  • İdrarda yanma,
  • Sık idrara çıkma,
  • İdrar yapma zorluğu,
  • İdrarda renk değişikliği, koyulaşma ya da kanama,
  • Böbrekte oluşturduğu enfeksiyona bağlı ateş ve halsizlik,
  • Nadiren böbrek yetmezliğine bağlı halsizlik,
  • Genel durum bozukluğu,
  • Vücutta ödem.

Böbrek Taşlarının Tanısı Nasıl Konulur?

Her hastalığın tanısında olduğu gibi bu patolojide de hastanın öyküsü çok önemlidir çünkü böbrek taş ağrısı tipik bir ağrıdır. Yine muayene de üriner sistem taş hastalığını işaret eden belirgin bulgular mevcuttur. Taşın oluşturduğu sistemik etkiyi görmek için bazı testler gerekir. Her hasta için farklı tahliller gerekebileceği gibi genel olarak idrar tetkiki, idrar kültürü, üre- kreatinin testleri, kan elektrolitleri, hemogram testleri sık başvurulanlardır.

Taşın lokalizasyonu ve boyutunu görmek için görüntüleme yöntemlerine de mutalaka başvurulmalıdır. Böbrek taşı tanısında en duyarlı radyolojik film kontrastsız (ilaçsız) bilgisayarlı tomografidir. Doğruluk payı en yüksek yöntem olduğundan özellikle ameliyat planlanan hastalara öncesinde çoğunlukla gerekmektedir.

Ancak tomografi esnasında alınan radyasyon dozu nedeniyle gebe hastalar başta olmak üzere, çocuk yaş grubu gibi özel durumlarda ultrasonografi gibi zararsız görüntüleme yöntemleri de yol göstericidir. Yine taşın kendiliğinden düşüp düşmediğinin takibinde ya da cerrahi tedavi sonrası kalan fragmanların değerlendirilmesinde röntgen de sık kullanılır.

Böbrek taşı tanısında diğer önemli görüntülme yöntemi ise kontrastlı (ilaçlı) bir film olan IVP’dir. Hem böbrek fonksiyonunu göstermesi açısından hem de ameliyat öncesi böbrek anatomisini gösterdiğinde oldukça değerlidir. Bazen böbreğin fonksiyon seviyesini ve idrarın toplayıcı sistemdeki transport durumunu ölçen görüntülemelere de ihtiyaç duyulur ve böbrek sintigrafisi istenebilir (DMSA, DTPA, MAG3).

Böbrek Taşı Oluşmaması İçin Ne Yapmalıyım?

Gerek giderek artsan sedanter yaşam tarzı gerekse beslenme alışkanlıklarındaki değişmden dolayı üriner sistem taş hastalığı insidansı giderek artmaktadır. Bir erkeğin yaşam boyu böbrek taşı oluşturma riski yaklaşık %20 ve kadınlarda yaklaşık %5-10’dur. Bir kez böbrek taşı öyküsü olan bireylerde takip eden 5 yıl içinde %50 ihtimalle taş tekrar oluşacaktır.

Aile öyküsü ve bazı genetik ve metabolik hastalıklar (sistinüri, gut) da taş oluşumu riskini arttıracak diğer faktörlerdir. Bilinen bu bilimsel veriler ışığında özellikle riskli hastalarda böbrek taşı oluşma riskini azaltmak için önemli yaşam tarzı değişiklikleri uygulanarak hem böbrek sağlığı korunması amaçlanır hem de daha konforlu yaşam sürdürülebilir.

Bu yaşam tarzı değişiklikleri ana başlıklar halinde şöyle sıralanabilir;

  • Günlük 2 litre idrar çıkarılacak şekilde su içilmesi,
  • Tuz tüketiminin fazla olmaması (erişkin için önerilen günlük 3-5 gr, 1 çay kaşığı),
  • Dengeli beslenmek, yüksek proteinli dietten kaçınılması ve sebze meyvenin de yeterince tüketilmesi,
  • Sedanter (hareketsiz) yaşam tarzından kaçınılması, egzersiz yapılması, obeziteden korunulması,
  • Kola ve asitli içeceklerin hiç tüketilmemesi; çay, kahve ve kakaonun sık tüketilmemesi.

Böbrek Taşı Tedavisi Nasıldır?

Böbrek taşı tedavisi seçenekleri tartışılırken taşın boyutu, lokalizasyonu (konumu),böbreklerin fonksiyon durumu, hastaya ait faktörler değerlendirilerek en doğru karar verilir. Kendiliğinde düşebilecek boyuıtta taşlar (6 mm ve altı taşlar için %50 olduğu kabul edilir) için hastalara çeşitli ilaç önerileri, yaşam tarzı önerileri ve sıvı alımının arttırılması tavsiye edilerek taşın atılması için beklenir.

Ayrılan zamana rağmen düşürülemeyen ya da boyutu itibariyle büyük olup düşürülemeyecek taşlar için ise ses dalgası ile vücut dışı taş kırılmasının (ESWL) yanı sıra lazer yardımı ile uygulanan çeşitli endoskopik (kapalı) ameliyatlar (URS, RIRS); hastanın böğür bölgesinden yaklaşık 1-2 cm lik delik açılarak uygulanan ameliyatlar (Perkütan Nefrolitotomi); açık ve laparoskopik taş ameliyatları uygulanabilir.

Bazen bir kaç yöntemin tek seansta ya da birkaç seansta kombine edilmesi gerekebilir. Böbrek taşı cerrahisinde diğer operasyonlarda olduğu gibi cerrahın bu ameliyatlardaki tecrübesi, yeteneği oldukça önemli olduğu gibi kullanılan ameliyathane enstrümanları da çok önemlidir.

Daha önce operasyon ile taş parçası alınmış ya da taş düşürüp taş örneği olan bazı hastalarda (özellikle tekrarlayan taş hastalarında ve çocuk hastalarda) taş analizi yapılması bazı medikal tedaviler için yol göstericidir. Örneğin ürik asit taşlarında potasyum sitrat, sistin taşlarında tiopronin ve potasyum sitrat tedavisi taşın tekrarlama olasılığını belirgin olarak azaltır.

Not: Böbrek taşı ameliyatı teknikleri sayfamızıda ziyaret edebilirsiniz.

Böbrek Taşı Kırma

Böbrek Taşı Tedavi Yöntemleri

  1. ESWL Böbrek Taş Kırma
  2. Üreteroskopi (URS, Lazerle Taş Kırma)
  3. Flexible Üreterorenoskopi (Retrograd İntrarenal Cerrahi, Lazerle Taş Kırma)
  4. Perkütan Nefrolitotomi
  5. Laparoskopik Böbrek Taşı Cerrahisi
  6. Açık Cerrahi Böbrek Taşı Cerrahisi

1. ESWL Böbrek Taş Kırma

Vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma işlemi olarak bilinir. Hem kesi gerektirmez hem de optikler yardımıyla idrar kanalından girilmesi gerekmeyen yöntemdir. Çalışma prensibi ses dalgalarının taşa odaklanarak oluşturduğu titreşim ile taşın parçalara ayrılması esasına dayanır. Taş odaklanırken floroskopi (röntgen benzeri) ve ultrasonografi yardımı ile taşın yeri belirlenir. İşlem yaklaşık yarım saat sürer.

ESWL Avantajları

Çocuk yaş grubu hariç anestezi gerekmez ve günübirlik yatış gerektirmeden yapılan bir işlemdir. Komplikasyon (istenmeyen yan etki) diğer yöntemelere göre daha azdır.

ESWL Dezavantajları

Tek seansta taşsızlık sağlanma ihtimali diğer yöntemlere göre daha düşüktür. 2. ve 3. seans işlemler genellikle gerekir ve 3. seans sonunda bile taşsızlığı sağlanması ihtimali flexible üreterorenoskopi (RIRS) ve perkütan nefrolitotomi yöntemlerine göre daha düşüktür. Ayrıca seanslar arası genellikle 1’er hafta beklendiğinden ciddi ağrısı olan hastalar için uzun iş gücü kaybına yol açabilir.

2. Üreteroskopi (URS, Lazerle Taş Kırma)

Böbrekte üretilen idrarın mesaneye transportunu sağlayan kanal olan üreterdeki taşlar için en sık kullanılan yöntem üreteroskopidir (URS). Ciddi ağrı ve tıkanıklık yapan taşların çoğu bilinenin aksine böbrekte olmayıp bu kanalda yerleşmiştir.

İnce optikli aletler yardımı ile endoskopik olarak uygulanır ve kesi gerektirmez. İdrar yapılan kanaldan girilerek ulaşılır. Bu aletlerin içinden lazer enerjisi gönderilerek taş parçalara ayrılır. Taş üreterde ödem yapmışsa ve ek seans işlem gerekiyorsa genellikle kanalın idrar drenajının sağlanması amacı ile bir ucu mesanede bir ucu böbrekte kıvrılan katater (double j stent) üretere yerleştirilerek bir kaç gün ya da hafta sonra çıkarılır.

Tek seansta taşsızlık sağlanma oranı yüksek olması, düşük komplikasyon (yan etki) oranı ve hastanın 1-2 gün içinde normal yaşantısına dönebilecek kadar konforlu olması nedenleriyle oldukça avantajlı ve sık başvurulan bir cerrahi yöntemdir.

3. Flexible Üreterorenoskopi (Retrograd İntrarenal Cerrahi, Lazerle Taş Kırma)

Bükülebilir, esnek yapıdaki optikli aletler yardımıyla yine idrar yapılan kanaldan girilerek sırasıyla mesane, üreter ve böbreklere ilerlenerek taş görüntülenir. Kesi gerektirmeyen endoskopik bu ameliyatta taş bulunduktan sonra lazer enerjisi ile taş gözle görülemeyecek düzeyde parçalara ayrılır. Bazen taşın boyutu, lokalizasyonu ve idrar kanalındaki darlıklar nedeniyle tekrarlayan seansta operasyonlar gerekebilir.

Yine üreter taşlarına uygulanan üreteroskopi yönteminde olduğu gibi operasyon sonrası kalan taş hacmine, üriner sistemdeki ödeme bağlı olarak idrar drenajının sağlanması amacı ile bir ucu mesanede bir ucu böbrekte kıvrılan katater (double j stent) üretere yerleştirilerek bir kaç gün ya da hafta sonra çıkarılır. Bu yöntem genellikle çok büyük olmayan böbrek taşları (<2-3 cm) ve üreterin üst kesiminde bulunan taşlar için tercih edilir.

Aynı gün bile taburcu olunabilimesi, hızla iş hayatına dönülebilmesi (2-3 gün),komplikasyon oranının az olması, taşsızlık sağlama oranının fazla olması bu ameliyatı diğer alternatif böbrek taşı ameliyatlarına (perkütan nefrolitotomi, açık cerrahi) göre avantajlı kılar.

4. Perkütan Nefrolitotomi

Perkütan nefrolitotomi (PNL) hastanın böğür bölgesinden yaklaşık 1-2 cm lik delik açılarak uygulanan ameliyat yöntemi olup 2-3 cm’den büyük böbrek taşlarının tedavisinde yaygınca kullanılır. Bu delikten oluşturulan tünel yardımı ile optik sistem ve floroskopi (röntgen cihazı) cihazları kullanılarak taş görüntülenir ve çeşitli enerji yöntemleri (pnömotik, ultrasonik, lazer) ile taş kırılarak dışarı alınır.

Bu yöntem artık günümüzde büyük böbrek taşları olan hastalarda açık taş cerrahisinin kullanımını neredeyse %1’den az oranlara düşürmüştür. Açık taş ameliyatına göre hızlı iyileşme süresi, yüksek taşsızlık oranı, düşük tekrarlayan girişim gereksinimi nedeniyle oldukça avantajlı bir yöntemdir. Taş parçalarının ameliyat esnasında kolayca vücut dışına alınabilmesi nedeniyle de özlelikle tekrarlayan taşı olan hastalarda taş analizine olanak vermesi de büyük avantajdır.

Endoskopik operasyon olarak bilinen bu ameliyatın önemli komplikasyonları da malesef mevcuttur. Ciddi kanama ve enfeksiyon, komşu organ yaralanması azımsanmayacak orandadır. Bu istenmeyen durumlardan korunmak için tecrübeli ekip ve ekipman oldukça önemlidir.

5. Laparoskopik Böbrek Taşı Cerrahisi

Endoskopik yöntemler ile taşsızlığın sağlanamayacağı düşünüldüğünde ürologlar için açık yöntemler sıkça gündeme gelmektedir. Ancak kozmetik sonuçların ve kısa sürede sosyal yaşama dönülmenin çok önemli olduğu günümüzde biz cerrahlar açık ameliyatlara mümkün olduğunca alternatifler üretmemiz gerektiği kanaatindeyim.

Kapalı (endoskopik) yöntemler için taş hacmi nedeniyle uygun olmayan üreter (idrar kanalı) ve böbrek taşlarının cerrahisinde laparoskopik üreterolitotomi ve laparoskopik piyelolitotomi iyi alternatiflerdir. Tabiki burda başvurulan cerrahın laparoskopi tecrübesi ve yeteneği önem arz eder.

Malesef bazı hastalarımız taş nedeniyle böbrek fonksiyonu yitirilmiş olarak da karşımıza çıkabilir. Sintigrafi (DMSA) denilen görüntüleme yöntemi ile ileri derecede fonksiyon kaybı olan bu hastalarımıza da nefrektomi (böbreğin alınması işlemi) çoğunlukla gerekmektedir. Laparsokopik nefrektomi (kapalı olarak böbreğin alınması) da yine açık cerrahiye hem hızlı iyileşme hem de kozmetik sonuçlar açısından üstündür.

6. Açık Cerrahi Böbrek Taşı Cerrahisi

Diğer taş ameliyat yöntemlerinde de bahsedildiği gibi açık taş cerrahisi yöntemi gerek büyük ameliyat kesilerinin oluşturduğu kötü kozmetik sonuç gerekse uzun iyileşme süresi nedeniyle günümüzde nadiren tercih edilmektedir. Çok özel durumlarda gerekebilecek bu prosedür için de tecrübe çok önemlidir.

Whatsapp: +90 532 485 0016
Instagram: @drarifdemirbas
Youtube: @drarifdemirbas

  • A
    Aci***16.03.2023

    Acill. Iyi günler...mesanede sıkışıp kalan taş nasıl düşürülür. Elimle hissediyorum.su an bir kaplıcadayım.ysrdimci olursanız sevinirim. Lütfenn acill.

    Doç. Dr. Arif Demirbaş

    İdrar yapamayacak şekilde tıkadıysa acil cerrahi müdahale ile çıkarılması gerekir. Geçmiş olsun.

  • S
    Sez***02.03.2023

    Sol böbreğimde 2 adet 5.4 ve 6mm'lik taşlar var. Bunları çok acı çekmeden hızlı bir şekilde nasıl düşürebilirim. 2 gündür şiddetli ağrım vardı ya bir tane düşürdüm ya da yerinden oynadılar.

    Doç. Dr. Arif Demirbaş

    Malesef taşları düşüren mucize bir yöntem yok. ‘Kanaldaki böbrek taşı nasıl düşer’ yazımı okuyabilirsiniz. Bol su tüketilmesi çok önemli. Taşınızın boyutu küçük olduğundan düşme ihtinali yüksek. Kontrollerinizi yaptırın. Geçmiş olsun.

Güncelleme Tarihi: 27.04.2022
Doç. Dr. Arif Demirbaş
Editör
Doç. Dr. Arif Demirbaş
Üroloji Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
DOÇ. DR. ARİF DEMİRBAŞ
ÜROLOJİ UZMANI BURSA
Doç. Dr. Arif Demirbaş 1985 yılında Elazığ’da doğmuştur. 2010 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Üroloji uzmanlık eğitimini 2011-2016 yılları arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlamıştır. Uzmanlık sonrası yoğun akademik çalışmalar neticesinde 2021 yılı Mart ayında Doçentlik ünvanını almıştır.

Hekimlik ve akademisyenlik görevini bir süre Afyonkarahisar SBÜ Tıp Fakültesi’nde doçent olarak sürdüren Dr. Arif Demirbaş daha sonra Bursa Özel Doruk Hastaneleri’nde görev almaya başlamıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
SAYFALAR
Bir sorunuz mu var?
İletişim Formu
Doç. Dr. Arif Demirbaş Doç. Dr. Arif Demirbaşİletişim İletişim Whatsapp
Doç. Dr. Arif DemirbaşDoç. Dr. Arif DemirbaşÜroloji Uzmanı Bursa
+90532 485 0016
+90532 485 0016
TÜRKÇE
ENGLISH
РУССКИЙ
FRANÇAIS